21 Mart Dünya Down Sendromlular Farkındalık Günü Yürüyüşü
21 Mart 2019 13:40 294
‘21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’ kapsamında toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü önünden başlayan yürüyüş, Cumhuriyet Meydanında son buldu. Birleşmiş Milletler tarafından 2011 yılında belirlenen ‘21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’ kapsamında, “Farkındayız” temasıyla bir araya gelinen yürüyüşte down sendromlu bireylerin varlığına dikkat çekildi. Yürüyüşe Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, Engelsiz Dokuz Eylül Koordinatörü Prof. Dr. Sunay Yıldırım Doğru, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ercan Akpınar, öğretmenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Günün anlam ve önemine ilişkin ilk konuşmayı gerçekleştiren Engelsiz Dokuz Eylül Koordinatörü Prof. Dr. Sunay Yıldırım Doğru, bugünün down sendromlu bireyler konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak açısından önemli bir gün olduğunu ifade ederek yaşamın her alanına bu farkındalığı entegre etmek gerektiğini belirtti. Down sendromlu bireylere karşı önyargı ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve onların sosyal yaşamda izole edilmeden yaşamlarını sürdürmelerinin tüm toplumun yükümlülüğü olduğunu kaydeden Doğru, “Gerçek dostlar, kromozom saymaz.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Özel Öğrencilerimizin Değerini Yürekten Hissediyoruz
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, “Bugün 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü vesilesiyle İzmir’den güzel bir ses vermek adına toplandık.” diyerek İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünün özel öğrenciler için yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Özel eğitimde evinde bekleyen, kaderine mahkûm olmuş, hiçbir öğrenci kalmadığını belirten Yahşi, “Devletimizin sağlamış olduğu katkılarla birlikte özel öğrencilerimiz, her sabah ücretsiz olarak evlerinden alınıyor, öğlen sıcak yemekleri servis ediliyor. Çocuklarımız eğitimlerini aldıktan sonra servis araçları ile güven içinde ailelerine teslim ediliyor. Gözümüzün bebeği özel öğrencilerimizin evlerine mahkûm olmadığını, kaderleri ile baş başa bırakılmadığını hissettirmek en büyük önceliğimiz.” dedi. Sadece down sendromlu öğrencileri değil; hafif, orta ve ağır zihinsel engelli, otizmli, işitme, görme engelli ve kaynaştırma eğitimine tabi tüm öğrencileri okulla buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Yahşi, “Evlatlarımızın her biri azmi ve kararlılığıyla, birer yaşam dersidir.” diyerek şartları ya da engelleri ne olursa olsun tek bir öğrencinin dahi kaybedilemeyeceğini sözlerine ekledi. Hastanede ağır düzeyde hastalıklarla mücadele eden öğrenciler için de öğretmen görevlendirmesi yapıldığını ifade eden Yahşi, “Hastaneye, evlere, gerekirse iş yerine varana kadar, evlatlarımızın her nerede eğitime ihtiyacı varsa öğretmenlerimizi onlar için görevlendiriyoruz.” diyerek eğitimde hiç bir öğrencinin göz ardı edilemeyeceğinin altını çizdi. Birlik olmanın, kaynaşmanın ve sahiplenmenin anlamının vurgulandığı bu özel günde öğrenciler ve aileleri ile birlikte bir ses vermekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Yahşi, İzmir’de erken çocukluk döneminde tanı ve tedavinin yapıldığı dört özel eğitim anaokulunun da hizmete geçirildiği bilgisini verdi. Çocukların ne kadar erken yaşta eğitim sistemine dâhil edilirse o kadar başarılı olacaklarını söyleyen Yahşi, “Bu çocuklarımız, bizler için çok kıymetli. Altmış bin öğretmenimizle birlikte sözde değil, gerçekten özde çalışarak öğrencilerimizin değerini, ailelerinin vermiş olduğu mücadeleyi, yaptıkları fedakârlıkları yürekten hissediyoruz.” diyerek programın yapılmasında hassasiyet gösteren Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’a teşekkür etti. Üniversite bünyesinde tüm engel gruplarına ve down sendromuna teşhis ve tedavi olanaklarının bulunduğunu belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, tüm engelli vatandaşlara ve ailelerine destek olmaya hazır olduklarını ifade etti. Hotar, kanunların ve uygulamaya konulan politikaların ancak toplumsal bir farkındalık oluşturulursa hedefine varacağını belirttiği konuşmasında “Bugün, bu toplumsal bilincin oluşmuş olduğunu görüyoruz. Her sınıftan öğrencimiz el ele, ailelerimiz de yan yana. İzmirli vatandaşlarımız yürüyüşümüze büyük destek verdi. Birlik olur, birlikte hareket edersek aşılamayacak engel yoktur.” dedi.